Boşanırken Hukuki Haklarınızı Biliyor Musunuz?
Boşanma davası sürecinde özellikle kadınların hukuki hakları konusunda kapsamlı bilgilere sahip olmadıkları sık sık görülmektedir. Çünkü kimse boşanmak için evlenmez ve evlenirken de boşanma ihtimalini göz önüne alarak hareket etmez. Bir şekilde evlilik sürecinde görüş ayrılıkları, psikolojik fizyolojik şiddet ve diğer sıkıntılar devreye girdiğinde boşanma gündeme gelir. Boşanan kadının hakları, erkeklere kıyasal çok daha önemlidir. Çünkü boşanmada kadınlar da kırılgan bir süreçten geçmektedir.
Özellikle eşi yani eski eşi dışında ekonomik bir gelir kaynağı olmayan kadınların ülkemizde sayıca fazla olması sebebiyle boşanma, kadınlar için çok büyük bir gelecek endişesi yaratmaktadır. Doğal olarak bu durumdaki kadınlar, haklı olarak panik yapmakta ve boşanma öncesinde sahip oldukları haklar hakkında kapsamlı bilgilere sahip olmak için gerek tanıdıkları kişiler aracılığıyla gereskse de internet üzerinden araştırma yapmaktadırlar. Aile Hukuku avukatları tarafından açıklanan bilgilere göre kadınların boşanma sürecinde sahip olduğu haklar, mutlaka üzerinde durulması gereken ve asla göz ardı edilmemesi gereken haklardan oluşmaktadır. Bunları tek tek başlıklar halinde incelemek gerekirse şu şekilde bir sıralama oluşabilir:
Boşanan Kadının Ayrı Yaşama Hakkı
Evlilik süresince eşlerin kural olarak birlikte yaşama zorunluluğu bulunmaktadır. Bunun için ortak konut belirlenmesinin ardından rızaya dayalı ayrı yaşamaları dışında evlilik birliğinin yükümlülüğünü yerine getirmek durumundadırlar. Eşlerden birisinin bu yükümlülüğünü yerine getirmemek için konutu terk edip yasada ön görülen süre olan 6 ay boyunca haneden ayrılması ve usuli koşulları yerine getirmesi durumunda, diğer eşin Terk Nedeniyle Boşanma Davası Açma Hakkı bulunmaktadır. Boşanma davası açılması durumunda eşlere tanınan en önemli hakların başında ayrı yaşama hakkı gelmektedir. Boşanma davasının açılması halinde kadın artık ayrı yaşam hakkına sahiptir.
Ortak Konutun Özgülenmesini Talep Etme Hakkı
Ayrı yaşama hakkını kullanan kadın bazen kin ve intikam hissetmesi bazen de boşanma sürecinde yıpratmak amacıyla ortak konutu terk etmeye zorlayı eylemler ile karşı karşıya kalabilmektedir. Örnek olarak iki çocuğu ile birlikte kadının evden çıkmasını, babaevine gönderme şeklinde bir çaba görülebilmektedir. Bu durumda kadının boşanma davası ile birlikte ortak konutun kadın ve çocuklara özgülenmesini talep etme imkanı bulunmaktadır. Dolayısıyla bu şekilde evde kadın ve çocuklar kalmaya devam edebilecek, erkek eş tarafından konuttan uzaklaştırma önlenmiş olacaktır.
Çocuğun Teslim Edilmesini Talep Etme Hakkı
Eşlerin boşanma sürecinde birbirlerini yıpratmak veya kin duygusu sebebiyle akıl almaz yöntemlere başvurabilmektedir. Bazı durumlarda çocuğun anne yanında kalması yaşamsal sebeplerden ötürü zorunluluktur. Emzirme dönemindeki çocuklar, yaşamsal zorunluluğa rağmen baba tarafından alıkonulup başka bir yere götürülmek sureti ile anne ile irtibatı kesilebilmektedir. Bunun yanı sıra emzirme döneminde olmasa dahi anne bakımına ve şefkatine muhtaç durumunda bulunan çocuklar da alıkonulabilmektedir.
Bu tür durumlarda kadının boşanmadaki hakları kapsamında, boşanma davası açıldıktan sonra alıkonulan çocuğun kendisine teslim edilmesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu süreçte kadının boşanmada daha ağır kusurlu olup olmamasının büyük önem taşımadığına dikkat edilmelidir. Eğer çocuğun yüksek menfaati gereğince anne ile kalması gerekiyorsa, aile hakimi bu yönde karar verecektir.
Çocuğun Tedbiren Velayetini Talep Etme Hakkı
Boşanma davasının açılmasıyla birlikte eşler ayrı yaşamaya başlayacaktır. Bu durumda dava sürerken çocuğun hangi eşin yanında kalacağı da merak ve tartışma konusu haline gelmektedir. Aile Hukukunda çocuğun tedbiren velayeti, kurumu bu sorunun çözümünde başvurulan esaslardandır. Dava süresince çocuğun hangi eş yanında kalacağı ve himaye edileceği hususunda mahkeme karar vermektedir. Mahkemenin vermiş olduğu bu karara, “Çocuk İçin Geçici Himaye Tedbiri” de denilmektedir. Boşanma davası sürecinde kadının en temel haklarından biri de çocuğun tedbiren velayetini talep etme hakkı olarak öne çıkmaktadır.
Çocuk ile Kişisel İlişki Kurma Hakkı
Aile hakimi, çocuğun velayetini gerek dava süresince tedbiren gerek davası sonrasında hükmen babaya vermiş ise, bu durumda kadın çocuk ile kişisel iletişim ve ilişki kurma hakkına sahiptir. Mahkeme kararına göre çocuk baba ile kalacak denilmişse, çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı, velayet hakkı kendisine verilmeyen eşe tanınan bir hak olarak öne çıkmaktadır. Böylelikle boşanan kadın çocuklarını görebilmek, çocuğuyla zaman geçirmek, etkileşimde bulunmak hakkına sahip olabilmektedir. Tüm bunlarla birlikte bu hak, eşler için olduğu kadar çocuk için de kanuni bir hak olarak görülmektedir. Çocukla kişisel ilişki tarih ve şekli hakimin kararına bırakılmıştır.
Boşanmada Kadının Tedbir Nafakası Hakkı
Boşanma davası açıldıktan sonra kadının dava süresince kullanması gereken en önemli haklarından biri de “Kadın İçin Tedbir Nafakası” hakkıdır. Bu nafaka, boşanma davasının açılması durumunda, kadının barınması ve geçinmesi için diğer eşten kendisine nafaka verilmesini mahkemeden talep ettiği bir haktır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, kadının tedbir nafakasına ihtiyacı olup olmamasıdır. Kadının ekonomik yönden hiçbir gelirinin olmaması şart değildir. Kadın boşanma sürecinde ekonomik açıdan zor duruma düşüyorsa, hakim tarafından tedbir nafakası kararı verilebilir.
Boşanmada Çocuk İçin Tedbir Nafakası Hakkı
Boşanma sürecinde, çocuğun velayetinin davanın devamı boyunca kadın olarak sizin yanınızda olmasını istiyorsanız, bu durumda mahkemeden çocuk için tedbir nafakası talep edebilme hakkına sahipsiniz. Velayet kendisine verilmeyen eş tarafından davanın devamı süresince çocuğun barınması ve geçinmesi için ödemek zorunda kaldığı nafaka türüne “Çocuk İçin Tedbir Nafakası” denilmektedir. Genellikle bu nafaka için talepte bulunmaya gerek kalmadan, mahkeme hakimi müşterek çocuk için tedbir nafakası belirlemek ve karşı tarafı buna ödemekle yükümlü tutması gerektiği için bu hakkı uygulamaya geçirmektedir. Yine de çocuğun velayetini isteyen kadının, nafaka miktarını belirtmek sureti ile dava süresi boyunca müşterek çocuk için tedbir nafakası talep etme hakkı saklı tutulmaktadır.
Boşanmada İştirak Nafakası Hakkı
İştirak nafakası, hakimin boşanmaya hükmetmesinden sonra, çocuk kanun önünde ergin oluncaya kadar ödenmesi gereken nafaka türüdür. İştirak nafakasını velayet kendisine verilmeyen eş ödemek zorundadır. Kanunun emredici hükmü gereği, iştirak nafakasını hakim kendiliğinden incelemeli ve karara bağlamalıdır. Aynı şekilde boşanma davası sonucunda müşterek çocuğun velayeti kendisine verilen kadın, mahkemeden çocuk için istenilen iştirak nafakası miktarı belirtilmek suretiyle bu haktan yararlanabilmektedir.
Yoksulluk Nafakası Hakkı
Boşanma davasında kadının en önemli haklarından birisidir. Kanuna göre, yoksulluk nafakası boşanma ile yoksulluğa düşmesi muhtemel olan eşe, diğer eş tarafından ödenmesi gereken, hakim tarafından belirlenen parasal katkıdır. Yoksulluk nafakası hakkını kullanmak isteyen kadının boşanma dilekçesinde mutlaka miktar belirtmek suretiyle talepte bulunması şarttır.