Boşandıktan Sonra Psikolojiyi Toparlamak İçin Neler Yapılmalı?

Boşanma sonrası psikoloji toplamak hem erkekler hem de kadınlar için zor olabilir. Özellikle de sorunlu bir boşanma sürecinden geçtiyseniz, psikolojinizin bozulması çok normaldir. Boşanma davası sonrasında başarıyla hoşça kal demek gerekir. Hayat her zaman beklediğimiz gibi gitmez. Sonsuza kadar birlikte olacağımız temennisi ile eşimizle evleniriz. Ancak ne var ki her ilişki sonsuza kadar sürmez. Bazı ilişkilerin bitmesi gerekir. Hayatın tıpkı diğer alanlarında olduğu gibi evliliklerde de garanti yoktur. Boşanma davası bunun en güzel göstergesidir. Her kurumda olduğu gibi evlilik kurumunda da aksayan yönler olduğu zaman boşanmak daha hayırlı olur. Boşanmak zor olabilir. Boşanma süreci tarafların psikolojisini bozabilir. Ancak bu psikolojiyi iyileştirmek mümkün.

Durumu Kabul Edin

Boşanma psikolojisi içinde olan kişiler boşandıklarını kabul etmek istemeyebilirler. Ancak doğru bir şekilde yas tutmak için kişinin önce ilişkinin bittiğini anlaması gerekir. Özellikle uzun süreli birlikteliklerde kişi bunun farkına varamaz. Eğer ayrıldığınızı kabul edemezseniz, eski eşinizin yanınızda olmadığı her an, yeni bir yıkıma uğrarsınız. Bu nedenle derin bir nefes alın ve artık ayrıldık, evliliğimiz sona erdi, artık evli değilim gibi sözleri söyleyin. Ancak bunları söylerken kesinlikle kendinizi kurban rolüne bürümeyin. Sadece durumu sesli bir şekilde dile getirin. Güçsüz olmayın.

Sorunlarınızın Olduğunu Hatırlayın

Eski eşinizin eski olmasının bir nedeni var! Eğer evliliğiniz iyi gitseydi zaten boşanmazdınız. Hala evli olurdunuz. Ancak boşandınız. Çünkü bunun olması için sebepleriniz vardı. Boşanmanıza neden olan olayların neler olduğunu hatırlayın. Belki kıskançlık, ihanet, uyumsuzluk… Boşanmak zorunlu bir hal almış olabilir. Boşandıktan sonra bu durumları maziye gömmeyin. Eğer bu nedenleri unutursanız, boşandığınız için pişman olursunuz. Hem de pişman olmamanız gereken bir durumda!

Kendinizi ve Onu Affedin

Boşanma sonrası dönemde en sık karşılaşılan hataların başında affedememe geliyor. Boşanmaya neden olan durumlar kadınlarda ve erkeklerde öfkeye neden olabiliyor. Bu öfke kişilerin hem kendilerini hem de karşılarındaki insanı affetmesini engelliyor. Eğer affedemezseniz, yükü ömür boyu sırtınızda taşırsınız. Hep sinirli olursunuz. Hep olumsuz duygular hissedersiniz. Ancak buna gerek yok. Affedebilmek erdemdir. Karşınızdaki insan sizden af dilemese bile onu affedin. Çünkü bunu o değil, en çok siz hak ediyorsunuz. Affetmek size iyi gelecek. Artık geçmişin yükünü taşımadan geleceğinizi yaşayabileceksiniz.

Öfkenizi İçinize Atmayın

Boşanma davası sonrasında genellikle insanların ne kadar öfkeli olduğu görülür. İnsanların yaptıkları diğer büyük hata, bu öfkenin dışarı atılmamasıdır. Merak etmeyin, öfkenin dışa atılması demek şiddet ve küfürler anlamına asla gelmiyor. Öfkeyi yapıcı bir şekilde içinizden atabilirsiniz. Bunu yapmayı başardığınız zaman rahatlayacaksınız. Artık karşınızdaki insana öfke duymayacaksınız. Hem de öfkenizi illa öfke duyduğunuz kişiye aktarmak zorunda değilsiniz. Bunu kendi başınıza bile yapabilirsiniz. İçinizde öfke gibi güçlü ve negatif bir duyguyu taşımak, sizi hasta edecektir. Bir kalem kağıt alın ve başlayın yazmaya. Neden öfkelisiniz? Anlatın. Yazdıktan sonra öfkenizin ne kadar azaldığını ve belki de tamamen ortadan kalktığını göreceksiniz.

Kendinize Odaklanın

Boşanma sonrasında taraflar birbirlerine, yaptıkları yanlışlara, evliliklerinde kötü giden yanlara yapışır kalırlar. Bu onların kendi adlarına düşünmelerini, kendi yaşamlarını yaşamalarını engeller. Bir başkasını odak noktalarına almışlardır. Bu durum onların hayattan keyif almalarını engeller. Bunu yapmak yerine kendi hayatınıza yeni şeyler katın. Sevdiğiniz şeyleri yapın. Sorunları hayatınızdan çıkarın. Hayatınızı yaşayın. Yaşamın ne kadar büyük bir mucize olduğunu tek bir gün bile unutmayın.