Çocuklar İçin Evli Kalmak Ne Kadar Doğru?
Evlilik süreci yalnızca kadını ve erkeği etkileyen bir olay değildir. Evlilik sırasında doğan çocuklar da bu ilişki içerisinde yer almaktadır. Evlilik sürecinin herhangi bir nedenden dolayı bitirilmek istenmesi, çocukları da derinden etkileyebilmektedir. Anne ve babalarının birbirleri arasındaki tartışmaları gören, olumsuz tavır ve sözleri işiten büyük yaş çocuklar sürece daha kolay adapte olabilmektedir. Bunun nedeni çocukların anne ve babalarının bir arada mutlu olmadıklarını anlayabilmesidir. Ancak daha küçük çocuklar için bu zor bir durum olabilmektedir. Anne ve babasın her zaman mutlu gören çocuklar, ayrılmalarını istemeyecektir. Çocukların bu durumu olumsuz şekilde algılamaması ve daha kolay atlatılması için gerek anneye gerekse de babaya büyük sorumluluklar düşmektedir.
İki tarafın birbirini sevmemesi ve bu durumdan kaynaklı olarak birbirlerine zarar vermesi evliliğin bitirilmesini gerektirmektedir. Yalnızca çocuklar için evli kalmak bu gibi durumlarda doğru bir davranış değildir. İki insan birbirini sevmiyor ise bu ilişkinin yürütülmesi mantıklı değildir. Sevginin bittiği yerde nefret ve öfke başlayacaktır. Nefret ve öfke insanlara hata yaptırabilen duygular arasındadır. Birbirlerini sevmeyen eşler birbirleri ile ettikleri kavgalarda ve sözlü tartışmalarda çocuklarının ruhsal sağlığını korumak yerine daha da bozacaktır. Bu durum evli kalmanın doğru bir davranış olmadığını gösterecektir. Yapılması gereken en doğru şey konunun çocukların anlayabileceği şekilde detaylandırılarak açıklanmasıdır.
Çocuklar ile Bu Kararı Konuşmak
Çocuklar, boşanma sürecine adapte olmakta ilk aşamada zorlanabilmektedir. Bunun nedeni çocukların okulda arkadaşlarından dışlanma hissidir. Arkadaşlarının onun anne ve babasının boşandığını duyacağını düşünerek daha olumsuz bir ruh haline bürünebilmektedirler. Boşanma kararını çocuklara açıklamak ilk etapta ters tepmiş gibi görünebilmektedir. Ancak zaman içerisinde çocukların ne annelerinden ne de babalarından ayrılmak zorunda kalmadıkları açıklanır ise süreç daha kolay ilerleyecektir.
Çocukların konaklama konusunda anne ya da babalarını tercih etmeleri konusunda zorlanmaması gerekmektedir. Mahkemede belirtilen özel bir durum yok ise ve çocuk da yeteri kadar büyük ise yanında kalacağı ebeveynini kendisi seçebilir. Çocukların emzirme çağında olması durumunda mahkeme çocuğu anneye verecektir. İki taraftan herhangi birinde çevresine zarar verici bir rahatsızlık var ise davada bu konu değerlendirilmeye alınacaktır.
Çocuklar İçin Psikolojik Destek Almak
Çocuklar, boşanma sürecinde anne ve babalarından daha çok yıpranabilmektedir. Geleceklerinin nasıl olacağına dair kaygıları, anne ve babalarının başka insanlar ile bir arada mutlu olma düşünceleri çocukları etkileyebilmektedir. Çocukların tek başlarına boşanma sürecini anlaması zordur. Bu nedenle çocuk terapistlerinden yardım alınarak çocukların daha kolay bir şekilde boşanmaya adapte olması sağlanabilmektedir. Terapistlerin boşanma sonrasında çocuklar ile konuşması çocukların kendilerini daha rahat ifade etmesini sağlayacaktır. Özellikle de içine kapanan çocuklar bu süreçte terapilerde kazandığı oyun deneyimleri sayesinde sosyal hayatlarına geri dönebilmektedir. Anne ve babalarının her ikisinin de çocuğa destek olması çocuğun da kendini yalnız hissetmemesini sağlayacaktır.
Çocukların Güveni Zedelenmemeli
Hem annesine hem de babasına çocukların geneli güven duymaktadır. Bu güvenin zedelendiği durumlarda psikolojik sorunlar baş gösterebilmektedir. Özellikle küçük yaşta çocukların anne ve babalarına karşı duydukları güvenin zarar görmesi bir travma oluşumuna neden olabilmektedir. Bu gibi durumlar çocukların yalnızca çocukluk döneminde kalmamaktadır. Çocuklar ergen olduklarında ya da daha da büyüdüklerinde bu travma ile hayatlarına devam edebilmektedir. Travmalar, anne ve babaların boşanma süreçlerinde de ortaya çıkabilen kritik durumlardır. Bu gibi durumlar çocukların yanlış kararlar vermesine neden olabilmektedir. Anneler ve babaların bu konuda yapabilecekleri en önemli şey, çocukların güvenini kazanmaktır. Bu konuya örnek olarak annenin babadan duyduğu sözü çocuğuna söylememesi verilebilmektedir. Bu ve bunun gibi güven duygusunu zedeleyecek her detaydan kaçınılmalıdır.
Anne Babalar Sorumluluklarını Unutmamalı
Anne ve babaların anne ve babalık görevleri evlilik sonrasında biten bir şey değildir. Boşanma sonrasında görevlerin daha iyi bir şekilde yerine getirilmesi için çocuklar ile geçirilen zamanın artırılması gerekmektedir. Boşanma, yalnızca evliliği bitirmek anlamına gelmektedir. Ancak çocuklara karşı olan görevlerin yerine getirilmeye devam etmesi, çocukların ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Süreç içerisinde eşlerin birbirlerine karşı olan sevgi ve saygısı devam etmelidir. Evlilik yürümemiş olsa da her iki tarafın da bir çocuğu olduğunu akıllarından çıkarmaması gerekmektedir. Birbirlerinden ayrılan çiftlerin çocuklarını süreç içerisinde daima ön planda tutması gerekmektedir. Çocukların mutluluğu için çiftlerin boşanma sonrasında da çaba göstermesi gerekmektedir.
Çocukların Suçluluk Hisleri Engellenmeli
Boşanma sonrasında çocuklarda bazı duygular ortaya çıkmaktadır. Bu duygular arasında en belirgini suçluluk duygusudur. Çocuklar boşanmanın kendilerinden kaynaklı olarak ortaya çıktığını düşünmekte ve kendilerini suçlu hissetmektedir. Sürecin engellenmesi için çocuklar ile açık bir şekilde iletişim kurulmalıdır. Şeffaf olarak yürütülen bu iletişim çocuklara “Biz senin daima yanındayız” mesajı vermelidir.
Boşanma sonrası çocuklar ilgiye daha çok açtır. Bu nedenle anne ve babalarını daha çok yanlarında aramaktadır. Boşanma sonrasında anne ve babaların çocuklarına destek olması oldukça faydalıdır. Terk edilme korkusu yaşamayan çocuklar bu durumun kendileri ile ilgili olduğunu düşünmeyecektir. Uygun dil ile anlatılan boşanma nedeni çocukların bu durumu daha sakin bir şekilde atlatmasına yardımcı olabilmektedir.
Özet ile; yalnızca çocuklar için evli kalmak doğru değildir. Eşlerin anlaşamaması durumunda boşanma işlemini düşünmesi ve çocuğa bu durumu anlatması iyi olacaktır.